Nusrat Mayın Dökücü Gemisi (8 Mart sabaha karşı)
Birinci Dünya Savaşı başlayınca Osmanlı Devleti 2 Ağustos 1914’te
Almanya ile gizli bir antlaşma yapmış ve aynı gün ülkede genel
seferberlik ilan etmiş idi. Seferberlik kapsamında 4 Ağustos günü
Boğaz’ın geçişlere kapatıldığı duyurulur ve aynı gün Selanik Gemisi
tarafından Boğaz’da ilk mayın hattı döşenir. 6 Ağustos’ta 2.,
15 Ağustos’ta 3. mayın hattı, sorasında 29 Eylül ve 1 Ekim
tarihlerinde İntibah Gemisi tarafından 4 ve 5. Mayın hatları döşenir. 9 Kasım günü 6. mayın hattı sonrasında ise 7. mayın
hattı Nusrat gemisi tarafından 17 Aralık günü oluşturulur. 9. hat yine
Nusrat Mayın gemisi tarafından 30 Aralık günü, 10. hat ise İntibah
Gemisi tarafından 26 Şubat günü oluşturulur. (8. hat tarihi hakkında
bilgi bulamadım)
Nusrat Mayın Gemisi 1911 yılında Almanya’da imal edilmiş ve 1913 yılında
Osmanlı Donanmasına katılmıştı. 40mt boyunda ve 7.5mt eninde olup 40
adet mayın taşıma kapasitesine sahipti. Az su çektiği için dar
alanlarda manevra yeteneği yüksek bir mayın gemisi idi.

Daha sonra “18 Mart kahramanı” olarak anılacak olan Müstahkem Mevkii
Komutanı Cevat (Çobanlı) Paşa 7 Mart günü şu emri yayınlar:
“Bu gece Nusrat vapuru sabah dört beş arasında Boğaz girişine doğru
giderek mayın dökecektir. Dönüşte Nusrat borda fenerlerini yakacağı
gibi, arka tarafında ışık yayıcı bir madde ve baş tarafında da beyaz
işaret fişekleri yakacaktır. Nusrat’ın düşman gemileri tarafından taciz
edilmesi ve vazifezinden mene teşebbüs olunduğu takdirde bataryalarımız
düşman gemilerine ateş altına alacak Nusrat korunacaktır. Projektörler
gerek gidişinde gerek dönüşünde mayın gemimizi aydınlatmamaya fevkalade
gayret edecek ve düşman gemilerinin yaklaşması halinde bataryalarımız
tarafından arama ve durdurmaya yardım edecek şekilde kullanılacaktır.”
Nusrat mayın
dökücü gemisi 8 Mart sabaha karşı Mayın Müfreze Komutanı
Kıdemli Yüzbaşı Hafız Nazmi (Akpınar) Bey kılavuzluğunda ve Yüzbaşı Tophaneli İsmail Hakkı Bey
komutasında Anadolu yakasındaki Erenköy Koyu’na 26 mayın bırakır. Bu hat
daha önce döşenen 10 mayın hattından sonra Boğaz’a döşenmiş olan 11. hat
olur.

Binbaşı Hafız Nazmi Bey 8 Mart tarihinde günlüğüne şunları kaydetmiştir:
“Murahhaslıktan alınan emir üzerine 5.30’da Nusrat Vapuru ile akıntı
üzerinde ve Paleo Kastro’dan başlayarak Erenköy hizasında bitmek üzere
26 karbonik mayın ile bir hat oluşturulmuş ve yerleştirilmiştir. Düşman
görmemiştir. Mayınların aralıkları 100 ila 150mt, derinliği 4.5mt’dir.
Düşman istihkamları hafif şekilde bombardıman etmiştir.”
Savaşın kaderini değiştiren bu mayın dökümünün 18 Mart Çanakkale Deniz
Zaferi’nin kazanılmasında payı çok fazladır. Şöyle ki; Boğaz’a daha önce
yerleştirilmiş olan 10 mayın hattı karaya dik olacak şekilde yani
Boğaz’dan geçişi önlemeye yönelik şekilde yerleştirilmiştir. 19 Şubat-
7 Mart arasındaki denemelerde Müttefik donanma gemilerinin, Boğaz
girişindeki en geniş yer olan Erenköy açıklarında dönüş yaptıkları
farkedilmiş, bu nedenle mayınlar bu bölgeye kıyıya dik olarak değil,
manevra anında gemiye zarar verebilmesi amacı ile, kıyıya paralel olarak
dökülmüştür. İşte bu nedenledir ki, 18 Mart günü Boğazda tabyalardan gelen top
atışları neticesinde hasar görerek dönüş yapmaya başlayan gemiler,
Nusrat’ın döktüğü mayınlardan kurtulamamışlardır.

Saat 14.00 sularında Bouvetteki patlama sonrası gemi dakikalar
içinde 603 personeli ile birlikte batmıştır. 15.30’da mayına çarpan İnflexible savaş
dışı kalmıştır. 15.15’te isabet alan ve 16.15’te mayına çarpan İrrestible ağır
yara almıştır. Daha sonra yapılan isabetli atışlarla gemi 19.30’ da
batırılır. Ayrıca, Ocean adlı gemi saat 17.50 sularında top atışı
sonucu dümen mekanizması arızalanarak sürüklenir ve Nusrat mayın
gemisinin döşediği mayınlara çarparak bir süre daha sürüklendikten sonra
22.30’da batar.
Sir Winston Churchill’in Nusrat hakkında söyledikleri doğru
idi; “Birinci Büyük Savaşta binlerce savaş gemisi çeşitli denizlerde
harekat yapmaktaydı. Fakat bunların hiçbirisi Nusrat’ ın döktüğü
mayınlar kadar, savaşın devamına ve düşmanın geleceğine etkili
olabilecek bir başarı gösterememişlerdir”.
Savaştan sonra Nusrat Mayın Gemisi’nin akibeti:
1926 yılında Gölcük Tersanesi’nde bakım gördükten sonra 1955 yılında
hizmetten çıkarılır. Müze yapılması için girişimler sonuçsuz kalır. 1962
yılında özel bir firmaya satılır ve yük gemisi olarak kullanılmaya
başlanır. Uzun süre Mersin – Kıbrıs hattında yük taşımacılığında
kullanıldıktan sonra 1990 yılında batar. 1999 yılında su üstüne
çıkartılır. 2002 yılında Tarsus Belediyesi tarafından satın alınır.
Kendisi için oluşturulan Çanakkale Parkı’na konularak 2003 yılında müze
haline getirilir.
Diğer taraftan Deniz kuvvetleri tarafından Gölcük Tersanesi’nde geminin
birebir aynısı 2011 yılında yüzer hale getirilir. Gemi, yüzer gemi
müze olarak Çanakkale Deniz Müzesi’nde ziyarete açıktır.
ÖNEMLİ NOT:
Nusrat Mayın Gemisi ile ilgili olarak yapılan yanlışlardan ilki mayın
hattının oluşturulduğu tarih ile ilgilidir. Bazı anlatımlarda mayın
hattının 18 Mart Savaşı’ndan hemen bir gün önce oluşturulduğu söylenir
ki bu hatalıdır. Diğer bir yanlış ise Tophaneli Yüzbaşı Hakkı Bey’in 8
Mart günü mayın dökme işi bittikten sonra kalp krizi geçirerek ölmüş
olduğudur ki bu da hatalıdır. Zira kendisi 14 Eylül 1915 tarihinde
Kasımpaşa Deniz Hastanesi’nde vefat etmiştir.
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk
olmak üzere, tüm silah arkadaşları ve bu vatan için canını hiçe sayarak
feda eden tüm şehitlerimize şükranlarımla.
Riyad AKPINAR
Kaynakça:
1-Tamay Açıkel, 1915 Baharında Çanakkale, 2015
2-Hülya Toker, Mustafa Toker, Çanakkale Muharebeleri Kronolojisi, 2015
3-Türkan Doğruöz, Telsiz Telgraf İhtiyat Zabiti Tevfik Rıza Bey’in
Çanakkale Günlükleri, 2017