ÇANAKKALE 1915
“25 Nisan 1915 Gelibolu ihraç hareketi [çıkarması] ve bu Yarımada’da cereyan eden bütün muharebeler, dünyaya orada kanlarını dökenlerin kahramanlığı ile beraber, bu mücadelenin sebep olduğu zayiatın milletleri için ne kadar elemli olduğunu göstermiştir.”
Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK , 1934
ZİYARET REHBERİ ANA SAYFA
57. PİYADE ALAYI YÜRÜYÜŞ GÜZERGAHI
YÜRÜYÜŞ GÜZERGAHLARI
ARIBURNU CEPHESİ YÜRÜYÜŞ GÜZERGAHI
Çanakkale Savaşı 3 Kasım 1914 tarihinde Seddülbahir Kalesi'nin bombalanması ile başlamıştır. Müttefik Devletler asıl hedefleri olan İstanbul'u ele geçirebilmek için Boğaz'ı deniz yoluyla geçmeyi planlamışlar ve ilk olarak 19 Şubat 1915 günü geçme denemesinde bulunmuşlardır. Bunu takip eden diğer denemelerde ve son olarak 18 Mart günü yine başarısız olunca çareyi karaya asker çıkarmakta bulmuşlardır. Bu amaçla Gelibolu Yarımadası'nda dördü Seddülbahir biri Arıburnu tarafında olmak üzere beş ayrı noktaya asker çıkarmayı planlamışlardır. 25 Nisan Pazar günü, saat 03.30’da Birleşik Filo “Silahlı müfrezeleri karaya çıkarınız” işareti vermiştir. Bu işaretten sonra birlikler filikalara bindirilmeye başlanmış ve donanmanın koruyucu bombardımanı altında, Gelibolu Yarımadası’na beş ayrı yerden çıkarma yapmaya başlamışlardır.
Arıburnu bölgesine yapılacak çıkarma için Avustralya ve Yeni Zelanda Kolordusu (Australian and NewZeland Army Corps (ANZAC)) kısacası Anzaklar görevlendirilmiştir. 25 Nisan sabaha karşı ayın batması ile birlikte saat 04.30’da, Anzak Kolordusu’nun 3. Tugayından 1.500 kişilik ilk hücum dalgası, donanmadan 2. filo (6 savaş gemisi ve 8 torpido muhribi)’nun Türk mevzilerini sürekli vuran koruyucu ateşi altında çıkarmaya başlamıştır. Saat 05.00'te bu sayı 2.500 saat 06.00'da ise 4.000'e ulaşır. Öğlen olduğunda ise karada toplamda 12.000 Anzak askeri vardır.
Arıburnu bölgesinde gözetleme ve koruma görevi Yarbay Şefik (Aker) Bey komutasında olan 27. Alay'ın 2 Tabur 8. Bölüğüne ait olan 3 takıma verilmiştir (toplamda yaklaşık 250 kişi). Atğm. İbradılı İbrahim Hayrettin Efendi komutasındaki 1.Takım Balıkçıdamların'da, Asteğmen Muharrem komutasındaki 2. Takım Haintepe'de, Gelibolulu Süleyman Çavuş komutasındaki 3. Takım ise ihtiyat olarak Yükseksırt'ta bulunmaktadır. Dolayısı ile karaya çıkan ilk Anzak birliklerini karşılan Türk birliği Haintepe'de bulunan Asteğmen Muharrem komutasındaki 2. Takım olmuştur. Bu birliğe zaman içerisinde 1. ve 3. takım da destek vermişse de sayıca çok üstün durumda olan anzaklar karşısında büyük kayıplar vererek Yükseksırt üzerinden Düztepe'ye doğru çarpışa çarpışa geri çekilmişlerdir.
Anzaklar karaya çıkar çıkmaz ilk olarak Haintepe'yi ele geçirmişlerdir (Daha önce bir adı olmayan tepeye Türkler tarafından bu nedenle "Haintepe" adı verilmiştir). Birliklerin bir bölümü Kanlısırt'ı ele geçirirken diğer bir bölümü Korku dere'si boyunca ilerleyerek Türk Birliklerini arkadan çevirmeye çalışmışlardır. Haintepe'yi ele geçiren birliklerle birlikte bir kısım Anzak ise Düztepe'ye doğru ilerleyişe geçmiştir.
24/25 Nisan gecesi Eceabat'ta bulunan 27. Alay Komutanı Yarbay Şefik (Aker) Bey, Arıburnu tarafından gelen top ve mermi uğultularının şiddetinden askerlerinin ne kadar zor durumda kaldıklarını anlamış ve bu duruma dayanamayarak bir an önce bölgeye hareketine izin verilemesini istemiştir. Kemalyeri'ne geldiğinde Anzakların rahatça ilerleyişlerini gören Yb. Şefik Bey saat 08.00 de askerlerşne taarruz emri vermiş ve böylelikle Anzaklar'ın ilerleyişi Kanlısırt'ta durdurulmuştur. Ancak Düztepe ve oradan da Conkbayırı yolu ise açık kalmıştır. Bu çok tehlikeli bir durum arzetmektedir. İşte bu noktada savaşın kaderini değiştirecek olan 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal (Atatürk) Bey devreye girer.
Kendisinden bölgeye bir tabur kuvvetinde bir asker gönderilmesi istenen Yb. Mustafa Kemal Bey kendisine ulaşan raporlardan durumun ciddiyetini çabucak kavramış ve bir tabur yerine bölgeye kendisinin bizzat başında bulunduğu 57. Alayı ve bir süvari bölüğünü harekete geçirmiştir. İşte tamamen kendi insiyatifi ile aldığı bu karar sonrasında Anzakların bölgedeki tehlikeli ilerleyişi durdurulmuş ve Anzaklar sonraki 8.5 ay boyunca daha ileriye gidememişlerdir.
Çanakkale Kara Savaşı'nda çok önemli bir bölge olan Arıburnu Bölgesi çok kanlı çarpışmalara sahne olmuştur. Bunun sonucundadır ki bölgede çok sayıda Anzak mezarlığı ve Türk şehitlikleri bulunmaktadır. Bölgede günümüze kadar korunmuş olan siperler bizlere savaşın izlerini görme imkanını vermektedir. Tüm bunların verdiği hüzün bir yana bölgedeki ağaçların yeşilliği ve denizin mavisi ile ortaya çıkan doğal güzellik ise insana ayrı bir iç huzur vermektedir.
Böylesine önemli bir bölgede yukarıda paylaşmış olduğum haritaya uygun şekilde yapılacak yürüyüşün insan yaşattıklarının tarifi mümkün değildir. 1915'te her iki tarafın askerlerinin kullandığı yolları yürümek, kullandıkları alanları görmek, dokunmak, çektikleri zorlukları hissetmek... Eminim ki bu yürüyüşü yaptıktan sonra bölgede araç ile yapılan ve belli başlı bir iki noktada durularak yapılan ziyaretin anlamsızlığını daha iyi kavrayacaksınız. Şimdi yürüyüşümüze başlayabiliriz.
Arıburnu Cephesi yürüyüş rotasına Anzak Koyu'na varmadan hemen önce sağ tarafta bulunan Şarapnel Vadisi Mezarlığı'ndan başlayabilirsiniz (Aracınızı yolun hemen solunda bulunan bulunan geniş otopark alanına bırakabilirsiniz). Yukarıdaki haritada görülebileceği üzere yürüyüş yolu iki farklı güzergahtan yapılabilir. Asıl olan güzergah Şarapnel Vadisi Mezarlığının hemen solundan başlayan ve Haintepe - İhtiyat Deresi- Yükseksırt - Cesarettepe - 57.Piyade Alayı Şehitliği - Kırmızısırt - Lone Pine Mezarlığı - Anzak Koyu güzergahıdır. Ancak daha kısa bir yürüyüş ya da belki de ana güzergah yüründükten sonra farklı bir güzergahtan da yürümüş olmak için Şarapnel Vadisi Mezarlığının hemen önünden devam edilerek 4th Battalion Parade Ground Mezarlığı üzerinden Kırmızısırt'a ve oradan Lone Pine Mezarlığına giden yol tercih edilebilir. Ben size ilk yazdığım güzergahtan bahsedeceğim.
Aracınızı otoparka park ettikten ve yolun karşısına geçerek ağaçlar arasında çok kısa bir yürüyüş yaptıktan sonra Şarapnel Vadisi Mezarlığına varırsınız. Bu mezarlığın, diğer bir çok yabancı mezarlığında olduğu gibi gerçekten insana huzur veren çok hoş bir atmosferi vardır.
Mezarlığın hemen solunda bulunan "Plugge's Plateau Cem" yazısı içeren yön levhasını takip ederek tepe tırmanışına başlanır.
Haintepe'ye doğru yükseldikçe Anzak Koyu ve Arıburnu bütün güzellikleriyle görünmeye başlar. Tabi yürünen bu yolda 25 Nisan 1915 günü sabahı Anzakların tırmanış yaptığı ve ilk olarak Haintepe'yi ele geçirişleri akla gelir.
Yaklaşık 15 dakikalık sıkı bir tırmanış ardından düzlükte yapılan kısa bir yürüyüşün ardından Haintepe'de bulunan Plugge's Plateau Mezarlığı'na varırsınız. Burada ise 25 Nisan sabahı Asteğmen Muharrem komutasındaki 80-100 kişilik takımın nasıl can siperane çarpıştığını hissedebilirsiniz.
Buradan Suvla Koyu muhteşem görünür.
Burada vereceğiniz kısa bir dinlenmeden sonra mezarlığın hemen solundan tırmanışa devam edebilirsiniz.
En yüksek noktaya ulaştığınızda sol tarafta, Anzakların askeri eğitim gördükleri Mısır'da bulunan yapılara benzetip adını verdikleri "Sfenks" bütün ihtişamı ile görünür. Bulunduğunuz yerin hemen aşağısı ise "İhtiyat Deresi" olarak adlandırılan ve doğal korunaklı yapısı nedeniyle Anzakların Türk mermilerinden korunabilmeleri için kullandıkları alandır. Bu alana doğru inişe geçilir.
Bu dik inişin ardından ilk yardım kabininin bulunduğu noktadan itibaren yine tepeye -Yükseksırt'a- doğru tırmanış başlayacaktır.
Kabinin içinde ilk yardım çantası bulunmaktadır. Aslında su da bulundurulması çok yararlı olacaktır düşüncesindeyim.
İhtiyat Deresi'nden yukarıya doğru çıktıkça gelinen yöne baktığınızda az önce inişe geçtiğiniz Haintepe noktasını,
sağda Korku Deresini,
solda ise "Sfenks"i görürsünüz.
Artık bundan sonraki hedef Yükseksırt üzerinden Serçetepe'dir.
Yükseksırt'ta ilerledikçe önce sağ tarafta karşıda 57. Piyade Alay Şehitliği'ni daha sonra ise sol tarafta Arıburnu Yarları ve Arıburnu'nu görürsünüz. Yaklaşık 1 saat önce bulunduğunuz sahile şimdi tepeden bakmaktasınızdır. Bu noktada 25 Nisan sabahı bölgede bulunan Gelibolulu Süleyman Çavuş ve takımını yad etmek isabetli olacaktır.
Walker's Ridge Mezarlığı'na vardığınızda artık Serçetepe'desiniz demektir. Son bir saattir hiç göremediğiniz insanlara ilk olarak burada rastlamaya başlarsınız.
Bu noktadan The Nek Mezarlığı'na doğru yolunuza devam ederken hemen solunuzda savaş döneminden günümüze kadar gelmiş olan siperleri çok rahat izleyebilir içlerinde dolaşabilirsiniz. Ardından The Nek Mezarlığına ulaşırsınız. Artık Cesarettepe'desinizdir. Doğal yapısından dolayı Anzakların "Boyun" (Nek) adını verdikleri bu bölge hedefleri olan Conkbayırı'na ulaşabilmek için önemli bir geçiş noktasını oluşturmaktaydı. Aynı sebeple Türkler açısından da önemli olan bu bölge savaş boyunca gösterilen cesaret ve kahramanlıklarla Anzaklara verilmemiştir.
Mezarlığın hemen yanında ise Tarihi alan'ın en eski anıtlarından biri olan ve 19. Tümen şehitleri adına yapılan Mehmet Çavuş Anıtı'nı görürsünüz. Abide inşaa edilmeden önce törenler bu anıtta yapılmaktaydı.
Mehmet Çavuş Anıtı'ndan sonra artık medeniyetin bizlere bahşettiği asfalt yol üzerinden yürüyüşünüze devam edeceksiniz. Korku Deresi tabelasını gördüğünüz noktadan baktığınızda bir saati geçkin biz zaman önce bulunduğunuz sahil size artık çok uzak gelecektir.
Biraz ileride anayola vardığınızda araç ve insan kalabalığı size hoşgeldiniz karşılaması yapacaktır. Bir saati aşkın bir süre doğada tamamen tek başınıza geçirdiğiniz sessiz, sadece kuş cıvıltılarının olduğu bir ortamdan sonra bu karşılama sizde nasıl bir duygu yaratır bilemiyorum tabi. Anayolun solu sizi Kılıçbayırı üzerinden Conkbayırı'na ulaştırır. Ancak yürüyüş güzergahı Lone Pine yönünde olduğu için siz anayolun sağından aşağıya doğru devam edeceksiniz. Yolun bundan sonrası ufak bazı yokuşlar haricinde deniz seviyesine ulaşıncaya kadar iniş şeklindedir. Dolayısı ile bu noktaya kadar gelebildiyseniz bundan sonrası çok rahat olacaktır.
Anayola çıktıktan sonra sağa döndüğünüzde sizi ilk olarak yolun solunda bulunan 57. Piyade Alayı Şehitliği karşılayacaktır. Hemen karşısında ise Türk Askerine Saygı Anıtı yer almaktadır.
57. Piyade Alayı Şehitliği'nin girişinin hemen sağ tarafında bulunan vadide gerçek şehitliklerimizden olan Kesikdere Şehitliği bulunmaktadır. Burayı ziyaret etmeyi ihmal etmeyiniz.
Kesikdere Şehitliği'nden geri dönüp yola tekrar devam ettiğinizde hemen sağda Quinn's Post Mezarlığı gözünüze çarpacaktır.
Buradan sahile doğru bakacak olursanız yürüdüğünüz güzergahı çok net şekilde görürsünüz.
Mezarlığın hemen karşısında yolun sol tarafında ise Bombasırtı Yüzbaşı Mehmet Şehitliği bulunmaktadır.
Yüzbaşı Mehmet Şehitliği'nden biraz daha ileride yolun solunda ise Yarbay Hüseyin Avni Bey Şehitliği ve Çataldere Şehitliği ayrımını görürsünüz. Bu ayrımdan aşağıya doğru indiğinizde yaklaşık 1km sonra 57. Alay Komutanı olan Yarbay Hüseyin Avni Bey'in Şehitliği'ne ulaşırsınız. Şehitliğin hemen yanından aşağıya doğru inen merdivenler ise sizi Çataldere Şehitliği'ne ulaştırır.
Çataldere Şehitliği'nden tekrar anayola dönüp devam ettiğinizde kısa bir mesafe sonra yolun sağında Courtney's and Steel's Mezarlığı'nı görürsünüz.
Courtney's and Steel's Mezarlığı'ndan yola devam ettiğinizde yine yolun solunda 4th Battalion Parade Ground Mezarlığı'nın levhasını görürsünüz.
Dilerseniz bu yoldan devam ederek önce mezarlığa oradan ise Şarapnel Vadisi'ne ve böylelikle başlangıç noktasına ulaşmanız mümkün olabilir. Ama ana güzergah Lone Pine üzerinden olduğundan tabeladan sapmayıp anayol boyunca ilerlemeye devam edin.
Yine kısa bir yürüyüşün ardından sizi Kırmızı Sırt Siperleri karşılar. Bu noktada yolun sağlı sollu her iki yanında savaş döneminden kalma siperleri ve ayrıca bu noktaya has olan lağım tünellerini göreceksiniz. Yolun sağ tarafındaki siperler işagl kuvvetlerine sol tarafındaki siperler ise Türklere ait siperlerdir.
Aynı noktada Johnston's Jolly Mezarlığı bulunmaktadır.
Johnston's Jolly Mezarlığı'ndan devam ettiğinizde Lone Pine Mezarlığı ve Anıtı' na ulaşırsınız. Artık Kanlısırt'tasınız. Kanlısırt, Kara Savaşı'nın başladığı 25 Nisan 1915 sabahından itibaren uğruna çok canların feda edildiği ve adını da almasına sebep çok kanlı çarpışmaların olduğu bir bölgedir. Kanlısırt'ta anıtın hemen alt tarafında yine savaş döneminden günümüze kadar gelmiş siperler çok net görünüp gezilebilir.
Lone Pine Anıtı'ndan sahile doğru, Anzakların topçu yolu olarak kullandıkları yoldan aşağıya doğru inerken Shell Green Mezarlığı levhası'nı takip ederseniz dünyadaki eşsiz manzaralı mezarlıklardan birine ulaşırsınız.
Shell Green Mezarlığı'ndan tekrar topçu yoluna dönüp sahile indikten sonra sağ tarafa dönerek Anzak Koyu tarafına ilerleyin. Artık başlangıç noktanıza ulaştınız.
Normal bir yürüyüş temposu ile sadece ana güzergahı yürüdüğünüzde süre yaklaşık olarak 3-3.5 saattir. Ancak yukarıda ayrıntılarını belirttiğim tabelalara girip çıkarsanız bu süre 5-6 saati bulacaktır. Bölgede su ve yiyeceğe erişimin kolay olmadığını göze alarak özellikle su açısından tedbirli olmanızı öneririm.
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm silah arkadaşları ve bu vatan için canını hiçe sayarak feda eden tüm şehitlerimize şükranlarımla.
Riyad AKPINAR
ÇANAKKALE SAVAŞI HAKKINDA BİLGİ VE KONU İLE İLGİLİ YAZILARIM İÇİN TIKLAYINIZ
Görüş ve önerileriniz için: akpinarriyad@hotmail .com